1930'lu yılların başında Türk İnkılâbı dünya ölçeğinde yaşanan bir iktisadi krizin etkileri ile karşı karşıya kalmıştır. İnkılâp kadrosu içeride bu krizin boyutunu görebilmek için Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kurmuş ve ayrıca başta iktisadi alanda olmak üzere siyasi, kültürel, toplumsal alanda pek çok tedbir almak zorunda kalmıştır. Bu tedbirler, düşünsel ve ideolojik planda yapılanları da kapsamıştır. 1. Dünya Savaşı sonrası dönemde liberal iktisat ve siyaset iflas edince Sovyet Rusya, Almanya ve İtalya'da otoriter ve totaliter rejimler yükselişe geçmiştir. Türk İnkılâbı'nın yöneticileri de hem bu yükselişten etkilenmişler hem de kendilerini bu yükselişin ideolojik etkilerinden korumak istemişlerdir. Cumhuriyet yönetimi 1923-30 döneminde en köklü ve radikal inkılâplarını hayata geçirmiştir. İktisadi kriz, halkın inkılapları içselleştirememiş olduğu gerçeğini de dışa vurmuştur. Bu durumda inkılâp yeni iktisadi politikalar çerçevesinde ideolojik ve düşünsel arayışlar içine de girmiştir. Resmi düzeyde ideoloji 1927, 1931 ve 1935 CHP Kurultayları'nda Kemalizm olarak şekillenmiştir. Bunun yanında bireysel çabalar da görülmeye başlanmıştır. Dönemin siyasi ve entelektüel isimleri de inkılâbı yorumlama ve teorileştirme girişimlerine katkıda bulunmuşlardır. Bu kitap, Ahmet Ağaoğlu, Şevket Süreyya Aydemir, Tekin Alp, Mahmut Esat Bozkurt, Recep Peker ve Peyami Safa gibi isimlerin bu süreçte yazdıkları metinleri kendine konu edinmiştir. Bu bağlamda kitabın amacı metinler arası bir karşılaştırma yaparak bu bireysel teorileştirme ve yorumlama girişimleriyle ilgili kavramsal bir çerçeve oluşturmak ve nihayetinde erken cumhuriyet döneminin düşünsel çeşitliliğini ortaya koyabilmektir.