Kâfiyeci, siyaset öğretisinde başlangıç noktası olarak Kur’an-ı Kerim’i referans almış teorik bir çerçeveden ziyade pratik karşılığı olan bir yaklaşımla meseleleri izah etmiştir. Siyaset öğretisinin merkezinde adalet vardır. Zira hem Kur’an-ı Kerim’de hem de hadislerde adalet konusunda bağlayıcı emirler söz konusudur. Kâfiyeci’ye göre bir hükümdarın en önemli niteliği adil olmasıdır. Zira dünyanın imarı veya harabı hükümdara bağlıdır. Eğer hükümdar adil ise dünya mamur hâle gelir; zalim ise harap olur.
Kâfiyeci’ye göre adil bir hükümdarın liyakati esas alması gerekir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Maiyeti altında o işi yapacak daha liyakatli insan varken başka birini tayin eden kişi Allah’a, Resûlüne ve bütün Müslümanlara ihanet etmiş olur.”
Kafiyeci’nin Kitâb Seyfü’l-Mülûk ve’l-Hükkâm adlı eseri bir devletin adil bir şekilde nasıl yönetilebileceğine dair devlet ricali için telif edilmiş rehber kitap niteliğindedir. Elinizdeki inceleme ve çeviri Kâfiyeci’nin siyaset felsefesini irdelerken tarihin bir döneminde olmuş bitmiş bir kuram olarak değil 21. yüzyılda toplumsal refaha katkısı ne olabilir düşüncesiyle yapılmıştır. Çağdaş siyaset kuramları ile Kâfiyeci’nin kuramı arasında ele alınan meseleler açısından büyük bir benzerlik vardır. Ancak sorunlara getirdiği çözüm önerileri hem daha rasyonel ve daha tutarlı hem de ideal bir toplumun inşasına dair bir rol model niteliğindedir.