Özgür Süleyman Kılıçarslan bu çalışma ile çok önemli bir görev icra ediyor. Uzak diyarlarda mücadele etmiş adı tarihe geçmeyecek; kendisinden, yaptıklarından hiç kimsenin bir şey bilmeyeceği kahramanlarımızdan bize bir şeyler anlatıyor.
Hikayedeki kahramanımız Pars Türkçe bakıyor ve Türkçe görüyor. Aslına bakılırsa en önemli mesajı ve ondan tarihe kalan da budur. Biz de onu bu yüzden anıyoruz.
Bu tarz eserler daha millî görmemizin yolunu açtığı için ziyadesiyle kıymetli. Kılıçarslan; elimizin altında duran lakin sınırlarımız dışında kaldığı için fark etmediğimiz bir coğrafyayı bize bu eseriyle sıradışı bir biçimde anlatıyor. İlgilisi muhakkak okumalı.
Prof. Dr. Yonca İLDEŞ
Tarih, coğrafya ve nüfus olarak Büyük Türk Dünyasının bir parçası olan Afganistan’ın 1979’da Sovyet işgalinden itibaren yaşadığı acı tecrübeler, şahsi menfaatini müstevlilerin emelleriyle tevhit etmede beis görmeyen mahalli kukla idareciler, dini ve etnik çatışmaların kıskacında parçalanıp yok olmaya doğru giden bir devlet… Roman tadında bir üslupla yazılan Özgür Süleyman Kılıçarslan’ın kitabı okuyucuyu Afgan Türklerinin tabii lideri Dostum ve Pars’la birlikte Afganistan’ın bu çalkantılı ve karmaşık yakın tarihinde orijinal bilgi ve analizlerin eşlik ettiği bir yolculuğa çıkarıyor.