Unutulmamalıdır ki, Hulefa-i Raşidin dönemi Hz. Peygamber'den (sav) sonraki İslâm tarihi
sürecinin en önemli kısmına tekabul etmektedir. Gerek ilk Müslümanlar'ın siyasî, sosyal ve dinî
faaliyetleri, gerekse İslâm dininin pek çok kıtada yayılış tarihinin iyi ve doğru anlaşılabilmesi, bu
zaman diliminin sağlıklı bir şekilde anlaşılmasıyla doğrudan ilgilidir. Kanaatimizce bütün bir
İslâm tarihi sürecinde olduğu gibi, ilk dönem hadiselerinin de aynı şekilde hiç bir ön yargı
taşımadan, samimi gayretle açıklanmaya ihtiyacı vardır.