Anlat Bakalım Hocam Kısa Özet
Günlerden Çarşamba. Yivli Minare Camii’nin içerisinde cami görevlileri odasında ikindi namazından sonra otururken kapı çaldı. Ben de “Buyurun” dedim. Bir hanımefendi, kapıyı açtı ve caminin hocası olup olmadığımı sordu. Ben de “Evet, buyurun” dedim. Bir arkadaşıyla geldiğini ve arkadaşının Kanadalı olduğunu söyledi. İslam hakkında konuştuklarını, bazı konularda çok fazla bilgisinin olmadığını, destek almak istediğini söyledi. Ben de bilgim kadarıyla yardımcı olmaya çalıştım. Hanımefendi Sivaslıydı, İstanbul’da Hemşirelik bölümünde okuduğunu söyledi. Arkadaşlıkları ise Zeynep Hanım’ın dil kursuna gitmesi ve orada hocasının dil konusunda bir partner bulması gerektiğini söylemesi üzerine gerçekleşmiş. Neredeyse akşam namazı vaktine kadar konuştuk. Antoine’nin bir arayış içerisinde olduğu belliydi ve sorguluyordu. Hem İslâm dinini hem de Müslümanları. Onları bir sonraki gün, Yivli Minare’ye davet ettim.
Cuma günü minberde tam hutbe okumaya başlarken Zeynep Hanım ve Antoine Bey camiye girdiler. Zeynep Hanım bayanlar bölümüne geçti, Antoine ise erkeklerin arasına oturdu ve namazı bizimle birlikte kıldı.
Namaz sonrası görevliler odasında oturduk ve muhabbete başladık. Zeynep Hanım’a “Sorar mısın nasıl buldu Cuma’yı, hangi duygular içerisinde?” diye sorduk. Cevap şöyleydi: “Muhteşem. Çok farklı duygular içerisindeyim. Özellikle ibadetinizin bu şekilde kısa olması beni çok mutlu etti. Çünkü biz kiliseye gidiyoruz orada yapılan ayinden hiçbir şey anlamıyorum ve çok uzun