Kalbimde aylardır duymadığım bir hafiflik duydum. Hep günahlarının bağışlanmasını dilemiştim.
İçimdeki ferahlıktan anladım, günahı bağışlanan bendim. Avluya dolan sabah rüzgârının tadı
başkaydı. Uyandığımda öfkem, karyolamdan seyrettiğim dağların zirvesinde kalmıştı. Evden
çıkıp yarım dünya şeklindeki gökkuşağının altından geçtim. Önceki sefer yarısından döndüğüm
yol, bu kez bana uzun geldi. Üzerinde adının yazılı olduğu sade bir taşın kenarında bir saat, iki
saat, üç saat kaldım. Şimdi hayattayken aralarından su sızmayan iki kişi gibiydik.
Travmalara maruz kalıp fiziksel ve ruhsal yaralara sahip olmak insan için kaçınılmaz bir şey.
Ruhsal yaraları açan da çoğu zaman yanı başımızdaki biri. Bazen de insan, yazgının yaşattığı
acının intikamını haksız yere en yakınındaki birinden almak ister. C. Zeynep Kaplantaş, ikinci
öykü kitabı olan Aramız Açılıyor'da arabeskten uzak bir üslupla bu yaralara ayna tutuyor. İç
konuşmalar ve derin psikolojik tahlillerle süslediği öykülerinde çok tanıdık duygu ve
düşüncelerle karşılaşacaksınız.