Avrupa tarihi, bir özgürlükler tarihi midir?
Şehirler, neden medeniyetlerin ana yataklarıdır?
Avrupa uygarlığının dünyaya kazandırdıkları ve sorunları nelerdir?
İslâm medeniyeti atlanarak Avrupa tarihi neden anlaşılamaz?
Medeniyetlerin yaratıcı dinamikleri nasıl harekete geçirilebilir?
Yaşayan en büyük tarihçilerden William McNeill, bu kitabında, Avrupa tarihinin oluşumuna ilişkin geliştirilen yaklaşımları "yıkıyor" ve alternatif bir Avrupa tarihi okuması öneriyor. McNeill, bu küçük ama önemli çalışmasında, tarihi, "eski çağ", "orta çağ" ve "yeni çağ" şeklinde tasnif eden ve Avrupa tarihini, özgürlükler tarihi olarak gören ilerlemeci, dolayısıyla Batı-merkezci tarih yaklaşımının anlamsızlığını gösteriyor.
McNeill, tarihi, medeniyetler tarihi; medeniyetler tarihini de, "merkezî şehirler"in teşekkülü olarak izah ediyor. Avrupa tarihinin oluşumunda anahtar rolü İtalyan şehir devletlerinin oynadığını ve Avrupada geliştirilen düşünce, sanat, siyaset, ekonomi ve teknoloji atılımlarının tohumlarının İtalyan şehir devletlerinde atıldığını vukûfiyetle ortaya koyuyor.
McNeillin çalışmasının bir başka dikkat çekici yanı da, hem Endülüs medeniyetinin, hem de Osmanlı medeniyetinin Avrupa tarihinin oluşumunda oynadığı role hakettiği yeri veren ilk çalışmalardan biri olmasıdır. McNeillin önerdiği medeniyet eksenli tarihyazımı yaklaşımı, sadece Avrupa tarihi için değil, bütün dünya tarihi için ufuk açıcı yeni imkânlar sunuyor.