Yüzünü hiç görmediğin bir adama âşık olmak gerçekten delilikti!
Beni delirten en büyük şeyse onun esrarengiz ve gizemli halleriydi. Kimdi bu Demir Bey, benden ne istiyordu,neden kendini saklıyordu? Kafaya koymuştum; bu adamı ve sakladığı sırları neye mal olursa olsun çözecektim. Ona öyle tuzaklar kuracaktım ki aklı ve feleği şaşacaktı. Asıl kovalamaca işte şimdi başlamıştı!
Aşk bir kedi ve fare oyunuydu... Bizim oyunumuzda hangimiz kedi, hangimiz fare bunu bilemesem de kimi zaman azimle kovaladım, kimi zaman tabanı yanmış âşık gibi kaçtım.
İkimizde aynı anda kovalamaya başlayınca olanlar oldu. Lunaparktaki çarpışan arabalar gibi o bana çarptı, ben aska...
Ve ah o iyi melekler, bu defa işgüzarlık ettiler. Tuttu kalplerimizin yerlerini değiştirdiler. Şimdi benimki ondaydı, onunki bende! Ne yapacaktım ben bu emanet kalple!
HİÇ UMUT OLMASAYDI YİNEDE KOŞAR MIYDIN AŞKA?