Tamamlanmamış bir hatırat yayımlanmalı mıdır?
Elinizdeki kitap, Faruk Beşer’in ailesi/vârisleri olarak bizim bu soruya olumlu cevap vermemiz neticesinde ortaya çıktı. Babamın uzun yıllar büyük bir heyecan ile meşgul olduğu Kur’ân-ı Kerim meal-tefsir çalışmasını bitirdikten sonra hatıratını yazmakta olduğunu biliyorduk. Son yıllarında bir araya gelişlerimizde hatıralarından bazı kısımları daha çok anlatır olmuştu. Biz heyecan ile dinler ve hatıratını yazması için teşvik ederdik. Muhtemelen yazma kararı almasında üzerinde daha fazla tesiri olan arkadaşlarının ve öğrencilerinin de teşviki ile hatırat yazma işine giderek daha fazla vakit ayırır olmuştu. Bize anlattıkları arasında kişisel yaşanmışlıklar ve aile tarihimiz açısından önemli noktaların ötesinde Türkiye’de Müslümanların yaşadıkları tecrübeler ile ilgili çok önemli ve bazısı mahrem sayılabilecek hatıralar da vardı.
Hatıratın, yazılabilen kısmı kadarıyla bile Türkiye’deki İslâmî çabaların yakın dönem tarihine ilişkin önemli bir katkı sunabileceğini düşünüyoruz.
Kitabın başlığını, babamın en fazla sevdiği ve sık sık tekrarladığı Yahya Kemal’e ait,
“Bir bitmeyecek şevk verirken beste
Bir tel kopar, âhenk ebediyyen kesilir”
beytinden aldık.
Bizim için o tel koptu.
Ailesi adına Ali Haydar Beşer