"Torunumun; ‘Büyükbaba!' deyişi yok mu, nasıl da coşkuluydu... "
Çocuk deriz ya hani! Aslında, küçük şeylerle kandırılasıdır ya çocuklar, hiç de öyle değil aslında.
Mira, en çok da sevginin dilinden anlıyordu ki büyükbabasıyla bir araya geldiklerinde hep o dili kullanılıyordu.
‘Sevginin dili' yani..
Büyükbabalarımız... Her biri bizim çınar ağaçlarımız!
Onlarda, hayatın acı-tatlı yanlarını çok rahatlıklagörebiliyor insan.
Ne zaman torunu Mira ile bir araya gelse,neleri anlattırmaz ki ona!..
Gençliğindeki aşk hikayelerin...
Babaannesiyle nasıl tanıştığını...
Kendisini kucağına ilk aldığında neler hissettiğini...
Kaybettiklerini, kazandıklarını, yalnız kalışını ve başarısını...
Başarısızlığını, nedenleriyle birlikte dinledikçe büyükbabası ona tecrübenin; yalnızca insanın kendisinin başından geçenler olmadığını fark ettirmişti.
Yunus Arıkan'ın "Büyükbaba" romanı size; büyükbaba sevgisinin etkisini hissettirirken, onu okudukça nasıl güçlü olunabileceğini de hatırlatıyor.
Büyükbaba; bir solukta ve keyifle okuyacağınız bir aile romanıdır.