–Eğer her ölünün bir mezarı olsaydı ve mezar taşlarına insanların
isimleri, doğum ve ölüm tarihleri ile birlikte, ne uğruna can verdikleri
de yazılsaydı, orada en çok göreceğin kelimelerden biri özgürlük
olurdu!
–Tek istediğim tatilin tadını doya doya çıkarabileceğim bir özgürlük
Filozof! Beni özgür bırak! Sal beni!
–Özgürlük sorumluluktur Çaylak!
–Sorumluluk ve özgürlük kelimelerini yan yana hayal bile
edemiyorum! Bu nasıl olabilir? Benim de senin gibi düşünmemi
istiyorsun ama ben senin gibi düşünmek istemiyorum!
–Benim gibi düşünmeni istiyor falan değilim. Ben sadece düşünmeni
istiyorum Çaylak. Çünkü senin bir şey düşündüğün yok.
–Haklısın. Tamam. Ben düşünmüyorum ve düşünmek de
istemiyorum. Düşünmeme özgürlüğümü kullanmak istiyorum.
Düşünme özgürlüğü diye bir şey varsa, düşünmeme özgürlüğü diye
bir şey de olmalı!
–Olmaz olur mu? Ama sadece beyinsizler için! Şimdi odana çık ve
özgürlüğünün tadını orada doya doya çıkar Çaylak! Acıkınca da bir
kurt gibi mutfağa inersin. Dua et, ben de yemek yapmama
özgürlüğümün tadını çıkarıyor olmayayım.
–If it feels good, do it! Sana kendini iyi hissettirecekse yap gitsin
Filozof!