Elinizdeki sohbetler, bir bakıma dört yıllık üniversite tahsilinin üstüne bir de Cemil Meriç Hoca'nın rahle-i tedrisinden geçmek bahtiyarlığına erişen, onun çilesini paylaşmış tomurcuk halindeki bir tecessüs sahibinin karınca kaderince onun dünyasından derleyip sunmaya çalıştığı çeşit çeşit dikenlerle dolu bir bukettir. Okuyucu burada fotoğraf çektirmeye hazırlanan bir Cemil Meriç ile değil, sabah yatağından yeni kalkmış terlikleri ayağında pijaması üzerinde tıraşını dahi olmamış, makyajsız bir Cemil Meriç ile karşılaşacaktır. Günlük hayatın bazı sıkıntı ve çıkmazları sevinç ve keder, uzvi ağrıları, yorgunlukları, sokak gürültüleri, çalışma şevkinin azaldığı veya kaybolduğu anlar... Kısaca fikir adamının düşünce akışını bozan her türlü engel tabii olarak sohbetlerde çeşitli kopukluklar meydana getirmiştir. Cemil Hoca bütün bu dağdada içinde bile, aksi isbat edilmediği müddetçe, düşüncelerinin ana yolundan ayrılmamış, metodik düşünme prensiplerine daima bağlı kalmıştır. Onun için hükümlerine iştirak etsek de etmesek de, zaptedebildiğimiz konuşmaları aynen vermeye ve hükmü okuyucuya bırakmaya çalıştık.