Tarih boyunca devletlerin en önemli gündemlerinden birisi güvenlik olmuştur. Bu bağlamda Osmanlı Devleti, tebaası
arasındaki uyum ve mutabakatın sağlanması, sağlıklı toplumsal yaşam alanlarının oluşturulması ve güvenlikleri ile
birlikte devamlılıklarının da sağlanması açılarından kefalet sistemine başvurmuştur. Kefalet sistemi, gerek insanların
birbirleriyle olan münasebetlerinde ve gerekse devlet-reaya ilişkilerinde oldukça yaygın olarak kullanılmıştır. Osmanlılar
zamanında iktisadî ve ticarî işlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinde kefalete müracaat edildiği gibi, toplumda asayişin
sağlanması ve suçların önlenmesi için de sık başvurulan bir yöntem olmuştur. H. 1263 (1847) yılına ait 2661 nolu
Çermik Kefalet Defteri de bu kapsamda tutulmuştur. Bu çalışmada H. 1263 (1847) tarihli ve 2661 nolu Çermik Kefalet
Defteri ele alınmıştır. Defterde, Çermik kasabası ve kazaya bağlı köylerde yaşayan tüm yetişkin erkekler birbirlerine kefil
yazılmışlardır. Güvenlik amacıyla düzenlenmiş olan bu defter, kişilerin isimlerinin yanı sıra onlara dair çok önemli verileri
de içermektedir. Defterdeki söz konusu verilerden hareketle XIX. yüzyıl ortalarında Çermik'in idari durumu, kaza
merkezi ve kazaya bağlı köylerdeki erkek nüfusun dağılımı, kazanın dini-etnik yapısı, yaş gruplarına göre dağılışı,
kişilerin meslek ve sosyal statüleri, hastalık ve özürleri ile Çermik kazasındaki arazilerin tasarruf şekli ele alınmıştır.
Çermik Kefalet Defterindeki verilerden anlaşıldığı üzere Çermik kazası önemli bir yerleşim merkezidir. Kaza merkezinde
Müslümanların yanı sıra Hıristiyanlar ve Yahudiler de yaşamaktadır. Bu yönüyle Çermik, Diyarbakır'a bağlı yerleşim
merkezleri içerisinde özgün bir yere sahiptir. XIX. yüzyılın ortalarında birçok nahiye, 70 civarında köy ve mezradan
oluşmaktadır. Köylerin kahir ekseriyeti Müslümanlardan meydana gelmektedir. Bunun yanı sıra çok az sayıda Ermeni
birkaç yerleşim merkezinde bulunmaktadır. Kazaya bağlı yerleşim merkezlerinde birkaç tane oymak/aşiret varsa da
bunlar da yoğun bir nüfusa sahip değildir.