Ferhat Ağa: Seni de İran seferine gönderecekler, öyle mi? Gitmek istemiyorsun, onun için ricaya geldin değil mi? Endişelenme! Dur bakalım, tabii ki bir çaresini buluruz. Cezmi: Yok efendim; beni kimsenin bir yere göndereceği yok. Bugün adam arıyorlardı ve beni çocuk diye istemediler. Ben de gitmek için yardımınızı istemeye geldim. Ferhat Ağa: Nereye? Cezmi: Sılaya, hacca hiç değil. Savaşa.... İran'a. Nev'i: Delikanlı, savaş şiir yazmaya benzemez... Cezmi: Neden benzemesin? İnsan düşünüp yazdığı gibi dövüşmesini de beceremez mi? Elimdeki kalem, bana altımdaki attan daha sert görünüyor. Nev'i: Şairlere kılıç kullanmayı da öğreteceksin? Hiç kan akıtarak güzel kaside yazılır mı?...