Kültürümüzde Tanrı nihayet ölmüş ise de, henüz gömülmedi. İşte öylesine dindar olanlarımız için ustalıkla mumyalanmış, sevimli bir yaşlı akraba gibi hâlâ aramızda bulunuyor o -öyle ustalıkla mumyalanmış ki onu oturma odasının uzak bir köşesine diker ve ihtiyar adam bizimleymiş gibi davranabiliriz. Bu onu kendisiyle daha kolay yaşanabilir kılıyor. Çoğu kimse için ölü ve doldurulmuş bir Tanrı´nın, sadece Tanrı´nın mevcut olmamasına değil, aynı zamanda hakiki Tanrı´ya inanmaya tercih edilir görünmesi şaşılacak birşey olmasa gerek.