Holding tecrübesi, modernleşme süreci boyunca dindar müslümanların zihniyet dönüşümünün iktisadi alandaki somut bir göstergesidir. Geleneksel dönemde "mal ömrün huzur ve asayişi içindir, ömür mal cemeylemek için değildir" anlayışıyla her türlü iktisadi faaliyeti rızık ekseninde değerlendiren, dünya malı ve zenginliğe "helâlinde hesap, haramında azap vardır" inancıyla temkinli yaklaşan dindar müslümanlar için zenginlik ve mal artık sahip olunması gereken bir değerdir. Bu değer "müslüman herşeyin en iyisine lâyıktır" söylemiyle meşrulaştırılır. Bu çalışma son yirmi yıldır Türkiye gündeminde olan, toplumsal yaşantının tüm alanlarında etkileri hissedilen holding tecrübesinin, bu tecrübeyi yaşayan bireylerin dini tutum ve davranışlarına yansıyan tezahürüne ışık tutmakta, ekonomik davranışın dini arka planı ve ekonomi alanında meydana gelen olumsuzlukların dini alanda ne gibi değişimlere sebep olduğunu ortaya koymaktadır. Şartları oluşum süreci ve Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasal ekonomik ve konjonktürel ortam dolayısıyla önemli veriler sunmaktadır.