Bir yalnız sahâbî, Ebû Zer el-Gıfârî..
O, İslâm'ın öncü neslinin öncülerindendi. Cesur yüreğiyle içinde taşıdığı volkanları, Allah'ın seçilmiş kulu Hz. Muhammed'e kavuşunca serbest bırakan, civanmert bir sahâbîydi. Kalbi, ömrü boyunca peygamber sevgisiyle çarpan, imanı büyük ama arzuları küçük, tevazu timsali bir yürekti.
Yaşamını Allah Resûlü'nün kendisi için çizdiği yolda, ömrünün sonuna kadar zerre miktarı şaşmadan sürdürmüş, kendisini Allah ve Resûlü'nden uzaklaştıracağı ve dünyaya bağlayacağı endişesiyle, imkânı bulunmasına rağmen refah ve zenginliğe hep mesafeli durmuştu. Aynı şekilde hak ve adaletten ayrılma, yine bu yolla dünyaya bağlanma korkusuyla emirlik ve idarecilikten hep uzak durmuştu.