Kitap Tanıtım Yazısı : Arka kapak
Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisindeki tüm yayınlar çevriyazı ve sadeleştirme kalıbında
hazırlanmaktadır.
Hayatın görünümlerine dair insan üzerinde incelemede bulunursak görürüz ki, bir tohumda hayat
ne şekilde gizlenmiş ise insan fıtratında da hakiki hayat, o şekilde gizlidir. Belirli bir zaman
geçtikten sonra tohumdaki hayat nasıl ortaya çıkıyorsa önceden belirlenmiş bir zamanın
gelmesiyle de aynı şekilde insanda hakiki hayat gelişmeye başlar. Hakiki hayatın gelişmeye
başlaması demek, hayvanî şahsiyet ile aklî vicdan arasındaki mücadelenin başlaması demektir.
Hayvanî şahsiyet insana kendi menfaatini takip etmeyi emreder. Aklî vicdan ise bundan
bütünüyle vazgeçmeyi tavsiye eder. İnsan aklî vicdanın emirlerini ilk bakışta ihtimalden uzak
görerek bunun imkânsız olduğuna hükmeder ve şahsî emellerine ve menfaatlerine yönelir. Lâkin
aklî vicdanın isteklerinde açıklık ve netlik ne kadar zayıf ise şahsî iyilik ve menfaate ulaşmanın
mümkün olmadığı hakkında insana verdiği kanaat de o kadar kuvvetlidir.
Bu yüzden insan tekrar aklî vicdanın emirlerine ve isteklerine kulak vermek zorunda kalır. Aklî
vicdanın gösterdiği iyilik ve menfaat net ve kesin olarak göze görünmez. Lâkin şahsî iyilik ve
menfaatin de yokluğa mahkûm olduğundan şüphe edilemez. Hayvanî şahsiyet ile aklî vicdan
arasındaki bu mücadelenin başlangıç ânından itibaren insanın hayvanî hayata devam etmesi
mümkün değildir. Aklî vicdan ile hayvanî şahsiyet arasında yeni ilişkiler kurulur. Yani insan
hakiki hayata girmeye başlar.
L.N. Tolstoy