Yine devirdik bir kitabı, iyisiyle kötüsüyle. Yine anlattık sana dair içimizde sese dönüşenleri tek tek ve yine eksik kaldık biraz...
Sen Unatında, küçük bir zerreyim ben hâlâ.
Bir iç kanamayla eş zamanlı olarak seninle yan yana geldiğimizde ya da yaralarımızı ifşa etmeye çekinir olduğumuzda, bitti aslında her şey...
Yek, dü, se, cehar, penç, şeş...
Zar atıldı yukarıdan, altı günde yaratıldı her ne varsa... Kaderi belirledi zar. Kırıldı sonra, evrenin de mükemmeliyeti...
Ve ben seni yedinci günden beridir seviyorum.
Evren bir yana sen bir yana benim için...
Shakespeare' den biraz farklı olarak; senin olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu...
Bir gün aynı cümlenin iki öznesi olana dek, kalemim senin.
Ellerim senin... Aman sus açık etme kendini, sırrına kimse ermesin!
Yine getir gözlerini satırlarıma ne olur, ben seni en son an'a dek bu sayfalarda beklerim...