Varlığın sebebi olan Cenabv - ı Peygamber, mübarek torunları hakkında şöyle buyuruyorlar: "Hasan ve Hüseyin'i seven beni sevmiş ve onlara düşmanlık eden muhakkak bana düşmanlık etmiş olur!" Allah'ın Resulü o solmaz çiçekleri böyle, bu muhabbetle sevmişlerdi. Hazret - i Ebu Bekir (radıyallahu anh), bir gün sahabilere şöyle seslendi: "Ey ahali! Allah'ın Sevgilisi Cenab - ı Muhammed Mustafa'yı (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Ehl - i Beyti'ni koruyunuz! Onlara sakın eziyet ve zulüm etmeyiniz. İyi biliniz ki, ben Hazret-i Peygamberin akrabasını ziyaret etmeyi kendi akrabamı ziyarete tercih eder ve onları bütün yakınlarımdan daha çok severim!.."
Allah ve kemal yolunun büyük kahramanı, velilerin başbuğu Hazret - i Abdülkadir Geylani de can ve gönülden haykırıyor:
"Benim için pek muhterem, elimden tutacak öyle beş şahsiyetim var ki, bu hayatta veba ateşini, ahirette cehennem şiddetini onlarla söndürürüm. O yüce zatlar da: Allah'ın Resulü Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem), Aliyyül - Murtaza, Hasan, Hüseyin ve Fatıma i Zehra'dır. Allah'ın salât ve selamı onlara olsun!" Onlar ki, şanlı ve ebedi Peygamberimizin ilahi bakışlarının aydınlığı altında birer saadet incisi olarak yetiştiler ve en büyük mana kahramanı oldular.