Sufiler tarafından tasavvufun menșei bizzat Kur’an ve sünnette içkin olduğu kabul edilir. Herhangi bir dönem ya da beldeyle sınırlı kalmayan bu neșe, onu tadanların dünyanın dört bir tarafına șevkle intikal ettirilmesiyle yüzyıllardır canlılığını yitirmemiș ve bir kesintiye uğramaksızın kıyamete kadar devam edeceği varsayılmıștır. O hâlde, bu bilme tarzı, Doğu ve Batı ile sınırlı değildir. Tasavvufî müesseler, tarikatlar da ulaștıkları her beldede İslam’ın nurunu insanlara tanıtma görevi üstlenmișlerdir. İngiltere de ilmî, siyasi ya da askerî faaliyetlerle tasavvuf teori ve pratiğinin ulaștığı beldeler arasında yer almaktadır. Özellikle 20. yüzyıl bașlarından itibaren göçler ve ihtidalarla İngiltere’nin birçok bölgesinde neșvü nema bulan tasavvuf yolunun İngiltere’deki seyrini, İslam’ın bu ülkedeki seyriyle birlikte düșünmek gerekmektedir. Elinizdeki çalıșmada, İngiltere’de İslam ve tasavvufun seyrine değinilmekte ve ülkede tesis olunan dernek ve zaviyelerde faaliyet gösteren Hakkâniyye, Habîbiyye, Kâribiyye, İbrâhimiyye, Bâ Aleviyye, ve Budșîșiyye tarikatları/kolları bağlamında İngiltere’de tasavvufun yalnızca sosyoloji, antropoloji, tarih ve psikoloji perspektifinden değil bizzat tasavvuf disiplini zaviyesinden tanınması amaçlanmaktadır