İlimlerin tasnifi, âlemdeki varlık hiyerarşisi bağlamında bilgi, ahlâk, mutluluk teorileriyle ilgili bir konudur. İslam
düşüncesinde kapsamlı bir ilim tasnifi İhsâ‘u'l-ulûm adlı eseriyle ilk önce Fârâbî'de görülür. Akıl gücü esas alınarak
inşa edilen varlığa dair bilgi anlayışında ulaşılmak istenen hedef, eşyanın hakikatine dair tahkik edilmiş bilgiye
ulaşmaktır. İlimleri daha çok kalp/keşf merkezli olarak tasnife çalışan Gazzâlî'de dinî bilginin önceliği ve ilimlere
ahlâkî bir temel kurma düşüncesi bariz şekilde görülür. Kutbeddîn Şirâzî'de ise işrâkî bir bakış açısı vardır. Onun için
her üç düşünürün bilgide metot anlayışını ilimler tasnifinde görebilmek mümkündür.
Her üç düşünürümüzde de bilgide birlik fikrini, İslam tevhîd düşüncesiyle irtibatlandırabiliriz. Yine her birinin
tasnifinde, bir şekilde mutluluk teorisiyle ilgili olarak kişiye kuşatıcı kesin bilgiyi sağlayan metafizik bilgiye ulaşma
kaygısını bulabiliriz. Âleme dair bütüncül bir bakışa sahip olmayı beraberinde getiren söz konusu ilim anlayışı, fizik-
metafizik, akıl-vahiy, ferd-cemiyet, iman-ahlâk... arasında bir bütünlük kuran varlık düşüncesine ulaşır.
Aydınlanma düşüncesiyle birlikte -akla yüklenen yeni anlamın, ilgi ve ihtiyaçların da etkisiyle- âleme dair bütüncül
bakış yerine daha çok nesnel dünyayı konu edinen sayılara dayalı ispatlı ilimler merkeze alınmıştır. İnsanı buraya
hapseden ve epistemik kriz olarak kendini hissettiren söz konusu yapıya mukabil, İslam düşünürlerinin vücuda
getirdiği kuşatıcı bir bilgi anlayışını ortaya koyan bu çalışma, aynı zamanda bize bir imkânı hatırlatmaktadır.