Şüphesiz kutsal ve kutsallık kavramları her dinde var olan bir gerçekliktir; hatta dine inanmayanların bile hayatlarında dokunulmasını istemedikleri alanları yani kutsalları vardır.
Kutsallık alanları inanç sisteminin içerisinde dokunulmaz, değiştirilmez en üst alanları oluştururlar. Eğer din içerisinde kutsalın ve kutsallığın varlığından söz ediyorsak, kutsalın neler ve hangi niteliklere sahip olduğu, üstünlük dereceleri ve kutsalı kutsal olmayandan ayırt eden temel unsurların neler olduğu gibi meselelerin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İslam Düşüncesi bağlamında kutsala kavramsal bir çerçeve getirmeye çalışan bu eser, zaman, mekân ve şahıs boyutlarında konuyu ele almakta; kutsalın hakikatini ve imkânını irdelemekte; kutsal iken dışarı itilenleri, kutsal değil iken kutsallaştırılanları, teorisini kendisinin kurduğu bir perspektifle tartışmaktadır.
Kuşkusuz kutsalı yok saymak, Allahın bazı varlıklara özel işaretini yok sayarak onları sıradanlaştırmak anlamına geldiği gibi, kutsal olmayanı kutsallaştırmak da birtakım varlıklara Allahın vermediği değeri verme ve ona aşırı bir yücelik atfetmek anlamına gelmektedir.
Elinizdeki kitap, kutsallık teorisini inşa etmekte, aşırı kutsama ya da kutsalı yok sayma yerine nasslardan yola çıkarak ölçülü bir yaklaşımın keyfiyetini önermektedir.