Orta Asya Türklüğünün ve dünya tarihinin en önemli devletlerinden olan Asya Hunları, Kök Türkler ve Uygurlarla ilgili kültürel ve müzikal unsurların ele alındığı bu çalışmada, üç uygarlığın birbirini takip eden ve sürekli gelişen medeniyetleri vurgulanmıştır. Devlet yapılanmasından, hukuk sistemlerine; kadının toplumdaki yerinden, ekonomik faaliyetlere; metal ve ahşap işlemeciliğinden, keramik eserlere; bilim ve teknikteki gelişmelerden, destanlara; resim, heykel, minyatür ve fresklerden, kitabelere pek çok kültür öğesi Türk kültürünün değerli hazineleri olarak Hun, Kök Türk ve Uygur devletlerinde karşımıza çıkar. Dünyanın ilk halısını dokuyan, çağının ötesinde mumyalama bilgisi, akupunktur tekniği, cerrahi uygulamaları bilen, kilometrelerce uzanan sulama sistemleri icat eden ve daha yüzlerce muhteşem ürün ortaya koyan bu uygarlıklar, müzik sanatında da oldukça ileri gitmişlerdir. Orta Asya Türk halkları için müzik, her zaman hayatın bir parçası olmuştur. Türk Müziği sözü edilen bu devletler döneminde filizlenmiş ve ilk önemli gelişimlerini göstermiştir. Bu süreçte Türk askeri müziği, Türk dini müziği, Türk Sanat ve Halk Müzikleri oluşmuş, yüzlerce çalgı ortaya çıkmış, muhteşem orkestralar kurulmuş, müzik biçimsel yönden gelişmiştir. Müzik, sadece törenlerin değil, günlük yaşamın hatta destanların başlıca öğelerinden olmuştur. Dönemin önde gelen sanatçılarından Çinli musikişinasların, Uygurlardan müzik dersi almaya gitmeleri, onların makamlarını, ezgilerini ülkelerinde tanıtmaları bile Türk müziğinin geldiği noktayı gözler önüne sermektedir.