Kert ve toplumların huzur \c bekası, tasavvufla sağlanmıştır. Öyle ki Osmanlı Devleti, uzun müddet ayakta durabilmiş ender dev letlerden biridir. Bunun sun, tarihin en kritik döneminde medeniyetlerin beşiği olan bir coğrafyada kurulmuş olan Osmanlı'nın, kurucusunun ve kuruluşunun temelindeki fikrî, manevi, sosyal, kültürel alt yapı ve temeli oluşturan en önemli unsurlardan biri olan tasavvuf! düşünce ve aksiyondur. Osmanlı toplumunda, müesseselerinin yaygınlaşmasıyla tasavvuf, topluma nüfuz ederek, zihniyetlere tesir etmiş ve "yükselen değerlerden biri olmuştur. Osmanlı bu manevî unsuru sosyal, kültürel, moral ve estetik yapılanmasında, ileriki dönemlerde adeta aslî bir unsur olarak kullanmışın. Abbasîler döneminde sistemleşip olgunlaşan tasavvuf. Selçuklular döneminde kurumsallasın tarikatlar şeklinde ortaya çıkmıştır. Osmanlılar döneminde ise yaygınlaşarak toplumun bütün kesimlerini ve hayatın pek çok yönünü etkisi altına almıştır. Bu dönemde tasavvuf, devletin fikir, mimarî ve şiir başta olmak ü/ere bütün güzel sanatlarla, hatta siyasî. içtimaî, iktisadî, ilmî ve askerî hayatla ilgili yönlendirmeler yapan bir düşünme v e yaşama tarzı olmuştur. Mevzunun daha iyi anlaşılabilmesine /emin teşkil edeeek tasavvuf ve tarikat hakkında genel bilgilerin verildiği ve Osmanlı padişahlarının mensup olduğu tarikatların kaydedildiği girişten sonra, birinci bölümde bu esere esas ve temel teşkil eden "Tarîku's-Sevâb ve Menfeatun Hasene""nin müelifi Akşehirli Mehmet Emin Efendi'nin hayatı ile Türkiye Kütüphanelerinden teshil edilen ve hiçbir kaynakta yer almayan eserleri ele alınmış, ikinci bölümde bu eserin muhtevası işlenmiş ve Üçüncü bölümde ise bu eserde ver alan tasavvuf! terimler ile isimleri geçen şahsiyetlerin hayat ve eserleri hakkında geniş bilgiler verilmiştir. Allahii teâlâ nm gördüğüne inanan. Onun beğenmediği bir şeyi yapabilir mi? Yanındaki iki meleğin, günah ve sevapları tespit etmekle görevli olduğunu yakînen bilen kimse, kötü işler yapabilir mi? Tasavvufun vediyü/den fa/la tarilî yapılmıştır. Hepsinin özü çok önemli işi, önemli işten daha önce yapmaktır. Tasavvuf, insanı, ibadetlerde gereken ihlâsa ve insanlara karşı gereken güzel ahlaka kavuşturan yoldur. İnsana bu yolu mürşid-i kâmil öğretir. Tasa* v uf. her sözünde, her işinde, dine yapışmaktır.