Bu çalışmanın asıl hedefi bir yandan kendi manevî ve mitik kökenlerini neredeyse unutmaya başlayan Batıʼnın bu aşamaya nasıl
geldiğini, öte yandan bilginin yeni yollarının Gelenekʼin mesajını yeniden keşfetmeye nasıl davet ettiğini okuyucuya fark ettirmektir.
Bu açıdan, Gelenek yalnızca geçmişte kalan, dolayısıyla aşılmış bir değerler toplamı değil; aksine hayata “yeni bir anlam” katarak
dünya görüşünü yenileyen bir etkendir.
Yazarın, kitapta vurguladığı ana tema ise şudur: “Felsefe, yaşayan Gelenekʼi, hikmeti tahtından indirmiştir.”