İsterseniz eğitim sistemi deyin, isterseniz eğitim politikası... Ne söylersek söyleyelim eğitimle alakalı mazide yapılan bir hata, hal-i hazırı etkilediği gibi müstakbeli de bir o kadar etkileyecektir. Bu yüzden eğitimde yaşanan en cüzi bir problemin kelebek etkisiyle hayatın her safhasını etkilediğini düşünürüm hep. Ve işte bu kitabın sebeb-i vücudu da budur. Eğitim sistemimizi etkileyen düşüncelere bir pencere açabilmek. Belki de bu kitabı okuduktan sonra sizler de birer örnekiem yaparak Türk eğitim sistemine bir bakış fırlatacaksınız. Bir ayna misal, bu kitapta öğrencilerimizin verdikleri cevaplarda kendinizi, ailenizi, ülkenizi göreceksiniz. Hasan Sezai Gülşeni Hazretlerinin, " Halk içre bir âyineyim herkes bakar an görür/ Her ne görür kendi yüzün ger yahşi ger yaban görür." Dediği gibi aynanızın kabiliyeti nispetinde hâdiselere bakıp bir resim çizeceksiniz. Çocuklarımızın minik dünyalarının dünyayı nasıl salladığına şahit olacaksınız. Ve sizler bu kitapta afakî olmayan, belirli bir araştırma neticesinde öğrencilere sorulan binlerce sorudan seçilen hakikat gerçeklerini yudum yudum teneffüs edeceksiniz. Ağımıza takılan cevapların bir kısmının sizi düşündürdüğünü, bir kısmının da sîzi güldürürken ne denli de üzdüğüne şahit olacaksınız. Öğrencilerimizin sorulara verdiği cevaplarda okulun, ailenin, çevrenin, bireyin ve toplumun izdüşümlerini görecek ve nihayetinde bütün bunların buluştuğu kavşak noktanın ise ancak maneviyat ekseninde sülük eden bir eğitim anlayışıyla çözülebileceğine kanaat getireceksiniz ve belki de daha da derinleşerek tahlil ve münakaşa gücünüze bağlı olarak eğitim sistemimizle ilgili bir hüküm vereceksiniz...