Kahvehanelerde, sokakta, sosyal medyada hatta televizyon programlarında sağdan soldan duyduğu komplosal görüşleri fazla sorgulamadan benimseyen ve tekrarlayan, bunu yaparken zaman zaman kendi kendileriyle de çelişen insanlar (negatif-genellemecilerin zihnindeki, gerçek hayatta da örneklerini bulabileceğimiz komplo teorisyeni imgesi: homo conspiratus) rasyonel yeteneklerine başvurmayan vasat tipler olarak görülebilir. Ancak onları işaret parmaklarıyla göstererek alaycı ve kibirli bir tavır eşliğinde "komplo teorilerinin deli saçması olduğunu söyleyen tipler de peşin hükümleriyle ve ön yargılarıyla hareket eden, ortadaki kanıtlara bakmayan ve rasyonel yeteneklerine başvurmayan insanlar olup berikilerden daha da vasat tipler olan yarı âlimlerdir -bu bağlamda, "Yani doktor candan, yarı hoca imandan eder." deyişini "Yarı alim de hakikatten eder." ilavesiyle tamamlamak mümkündür. Bu kitabın amacı, yaygın biçimde kullanımda olan "komplo teorisi" kavramının derinliklerine inmek suretiyle meselenin görülmeyen, düşünülmeyen ve konuşulmayan yönlerini transdisipliner, akademik ve felsefi bir yöntemle su yüzüne çıkarmaktır.