Elinizde tuttuğunuz bu kitap, size aynanın sırlı tarafındaki masalları anlatacak. Hani şu kötü kalpli
kraliçe, “Ayna ayna! Söyle bana, var mı benden daha güzeli?” diye sorduğu zaman aynanın ışıltılı
derinliğinden cesur bir cevap geliyor ya! İşte tam da oradan anlatıyor, sonunu bildiğini
düşündüğünüz ama tam olarak kestiremediğiniz masalları. Çünkü kimse kendi masalında sadece
ona gösterilen yolda giden masum bir “Kırmızı Başlıklı Kız” olmamalı!
“Acıma bana sakın yaşlı kurt! Daha anlatacaklarım var elbet...”
***
Pelin Giray’ın kendisini bulmak için çıktığı bu masalsı yolculuk, onu reklam dünyasının en
büyük kurduyla karşı karşıya getirdiğinde sadece iki seçeneği vardı; Ya ona istediğini verecek, ya
da mutlu bir sonu hak ettiğine ikna edecekti.
***
Kötü kalpli kraliçelere, çirkin prenseslere, aç kurtlara, arafta kalan avcılara, cesur yedi cücelere,
yalancı çobanlara, aptal prenslere ve karanlık ormanlarda böcekler tarafından yenen ekmek
kırıntılarına...
Bir yokmuş, bir var olmuş...