Dünyayı âdeta bir ahtapot gibi saran İngilizler; 1 Cihan Harbi'nde kollarını Irak topraklarına uzattığında, bir Türk kumandanının sedye üzerinde bile teslim olmayıp tercihini başka yönde kullanacağını hiç akıl edememişlerdi...
Kut'ül Amare'de; gözlerini makaslı dürbüne, ellerini tüfeğe, kalplerini de vatan toprağına nikahlayan ve sahrada çöl
çiçekleri gibi bir destanın kıyısına dayanan zabitler, meydanı hasmına dar ederken düşman hangi tuzağı
kuruyordu?...
İngilizler Orta Doğu'da; erzak ve mühimmata ihtiyaç duyduğundan uçakla yardım almaya hatta nehir yoluyla sevk edilen gemilerinin bile Osmanlı ordusu'nun eline geçeceğini katiyen düşünememişlerdi...
Cenk meydanında seksen altı yaşındaki Kafkas Kartalı bir Cihangiri; vasiyetini aklın ve hayalin ötesinde bir adanmışlıkla yazan zabiti, sinesinde binlerce civanmertin feda-i can ettiği Kut'ül Amare'yi:... ‘Tenimi toprağa, ruhumu bayrağa saran neferim ben! Maziden atiye, ufka uzanan bir "Kut'lu Zafer"im ben!!! diye haykıran isimsiz nice vatan evladını, İngilizler asla ama asla tahmin edememişierdi...