Sevgili Okuyucularım.
Bu dünyada gerek ferdi, gerekse toplum olarak yaşadığımız sürece, hüzünle birlikte öfke, acı ve sevinç diye kabul ettiğimiz duygular, bizimle birlikte ömrümüzün sonuna kadar devam eder. Hani derler ya dertsiz insan olmaz. Ömür biter dert bitmez.
Maziden Gelen Hüzün...
Hüzün, hemen hemen hepimizin bildiği üzere bunun diğer anlamları da acımak, üzülmek, duygulanmak, bir sonucu da ağlamaktır.
İşte bu romanda ben sizlere, iki aile arasında geçen olayları ve yıllarca çektikleri acılardan sonra, kaderlerinin karşılaştırdığı bu iki ailenin hüzünlerini anlatacağım. Evet, Mazi¬den gelen hüzünlerini... Romanımızın kahramanları Aliye ile Menderes’in ölümsüz aşklarını okudukça zevk alacak duygulanacaksınız. Zalim ve kötü bir babaya karşı aşkı uğruna direnen, ama buna rağmen ona asla saygıda kusur etmeyen Aliye İpek Altınay’ı tanıyacaksınız. Ve de uzun yıllar önce kaderlerinin ilk darbesini yiyen, bunun acısını, hüznünü çocukluğundan beri yaşayan Menderes’i... Menderes Altınayı...
Maziden Gelen Hüzün sizlere öyle ilginç olaylar anlatacak ki, bazen hüzünlenecek, bazen de romanımızın kahramanı Menderes’le birlikte yurdumuzun bir çok il ve ilçelerini gezeceksiniz.
Beğeneceğinizi ümit eder sevgi ve saygılarımı sunarım...