İnsanlar makinelerle beraber çalışıyor, mekanik bir şekilde duygularını kontrol ediyor ve bedenlerine mekanik
parçalar entegre edebiliyor. Gen manipülasyonu ile daha kusursuz insanların üretebileceğinden, insanlara çeşitli
implantlar takılmasıyla daha üstün hale gelebileceklerinden bahsediliyor. Genel olarak yaşananlara bakıldığında
"sıradan" insanın sonunun geldiği, yeni bir insanın doğmakta olduğu söyleniyor. Kuşkusuz bu insan, doğal evrimin
bir sonucu olarak ortaya çıkmayacak, bir tasarım ürünü olarak insan elinden çıkacaktır. Şimdiden DNA'sı ile
oynanmış bebekler hayata dahil olmakta, insanlar teknolojinin yardımı ile bedenlerini şekillendirebilmekte;
vücutlarına çipler, protezler, piller vb. mekanik unsurlar yerleştirebilmektedir. İleride bu makineleşmenin boyutları
daha da artacaktır.
İnsanın makineleşmesine karşılık makineler her geçen gün daha "akıllı" hale geliyor onun
insanlaştığından bahsedilebiliyor. Bilgisayarın insanı satranç oyununda yenmesinin ardından
insanın makinelere karşı üstünlüğü son derece kuşkulu hale gelmiştir. Şimdilerde insandan kat
be kat zeki makinelerin ortaya çıkabileceği öngörülerinde bulunulmaktadır. Tüm bu
gelişmelerin insan hayatını, onun temel vasıflarını ve özgürlüğünü ne şekilde etkilediği önemli
sorular olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kitapta bu sorular özellikle insan eyleminin niteliği,
özerklik, inisiyatif ve sorumluluk kavramları etrafında ele alınmıştır.