Mitokritik, mit eleştirisi bir yapıtın anlatımına, ifade biçimine dayanarak o eserin özünü, derinliğini, kendine özgülüğünü
tanımlama yoluna gider. Bu eleştiri yönteminde eserlerin yapıları, içeriği mitlerle ilişkilendirilerek açığa çıkarılmaya
çalışılırken, eserlerin yapıları bir çeşit şifre çözme işlemine tabii tutulur ve anlatının zaman dizinsel yapılarının
kavranmasının ötesine geçmeyi hedefler. Metne çift odaklı bir okuma sitemi uygulanarak, ilk okumada zaman dizinsel
olarak düzenlenmiş olan öğelerden meydana gelen metin, ikinci okumada ise metnin daha derin bir yapısında temalar
arasındaki eşzamanlı ilişkiler ortaya konur. Bu bağlamda metni merkez alarak ona yön veren ve yapılandıran bir
anlatımı açığa çıkarır. Dolayısıyla yapıt yalnızca gerçekliği yansıtan bir insan yaratımı değil, insan düşleminde yeniden
var edilen dünyanın dönüştürülmüş biçimidir. Mit çözümlemesi ise sanatçının imgeleminin çözümlenmesine olanak
sağlayarak eserlerde açık veya kapalı olarak ister bilinçli olsun isterse bilinçsiz bir şekilde kullanılsın arkaik mirasların,
mitsel imgelerin, mitlere ait izleklerin bir şekilde ortaya çıkarılmasını mümkün kılar çünkü yapıtlar sanatçıların yalnızca
estetik veya kişisel dünyalarını değil aynı zamanda arkaik unsurları, simgesel bir şekilde içeriğinde barındıran
ürünlerdir. Mitik olmayan edebiyat yoktur çünkü dünyanın dinamizminden etkilenmeyen bir bilincin varlığı söz konusu
değildir. Mit eleştirisi bu bakış açısıyla sınırsız bir sonsuzluğa açılarak insan yaratılarının tüm örtük gizlerini, düş
gücünün sembollerini çözümleme olanağı sunar.