Bu eser, insanoğlunun hakikati bir bütün olarak anlama iştiyakının tarih boyunca katettiği yolda antik bilgeliği ve modern bilimi kıyaslama ve geçmişte söylenenleri bugünün bilinenleriyle bir kere daha değerlendirme çabasının bir parçasıdır. Geçmişi ve antik düşünceyi yorumlamak, mevcut anlayışlarımızın gelecekte nasıl değerlendirileceğini doğru tahmin etmekten, yaşadığımız zamanın ruhunun bizi ne kadar etkilediğini ve şartlandırdığını görmekten daha kolay gibi görünüyor. Oysa zamanın ruhu, bizi sadece geleceğe doğru değil geçmişe doğru da şartlandırıyor ve artık atalarımızın düşüncelerini ve gerekçelerini yeterince iyi anlamıyoruz. Kitap, içinde yaşadığımız çağın zihinsel sınırlarını, asli fikirleri kaybetmeden yeniden düşünmeye yapılan çağrılara destek mahiyetindedir.