Hoca Ahmed Yesevî ile hikmetler saçn, Mevlana ile semâeden, Yunusla aşa gelip
ilahiler söleyen, HacıBektaşıVeli ile hoşöünü zirvesine çıan, HacıBayram-ıVeli
ile sevgi deryasıa dalan ve Dede Korkutla bilgeleşn Tük-İlam medeniyeti, Hoca
Nasreddin ile tebessü etmiş güeçyüüügötermişir. O, yerine göe bir alim, bir derviş
bir yöetici, bir imam, bir tücar, bir esnaf, bir aile reisi, bir çcuk kıacasıbir din ve halk
adamıı. Onun hedefi insanlarıkımadan, incitmeden mizah yoluyla eğtmek, iyiye, doğuya
ve güele yöeltmektedir. Bunun içndir ki, onun latifeleri bir atasöü bir ödeyiş kulağ
küe olacak bir nasihat ve inciler saçn hikmet gibidir. Çlışamııikinci baskıa bu
inançve yüekle hazıladı. Amacıı, insanııa ve insanlığ, dervişmeşep olan Hoca
Nasreddinin güeçyüüügötermek ve bu bağamda her biri hikmet goncasıniteliğndeki
latifelerinden mistik rayihalar koklatmaktı.