Varlığın anlaşılması, Yüce Yaratıcı’nın hakkıyla bilinmesi, yaşanılan dinin kutsal metinlerinin ileri seviyede öğrenilmesi ve onlardan hükümler çıkarıp yaşam tarzına
dönüştürülmesi bakımından yüksek din eğitimi önem arz etmektedir. Bu önemine binaen genel yüksek eğitimden bağımsız düşünmediğimiz yüksek din eğitiminin nasıl
yapılacağının tespit edilmesi ve yöntemlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bunun yapılabilmesi için yüksek din eğitimine konu olan ilimlerin eğitim ve öğretiminin daha önce
ne şekilde olduğunun bilinmesi meselenin çözümlenmesi bakımından kolaylık sağlayacaktır. Bu açıdan tarih araştırmaları arasında eğitim tarihinin ayrıcalıklı bir yerinin
olması gerekmektedir. Tarihte yaşanmış olaylar, sonrakiler için ihmal edilemeyecek tecrübeler içermektedir. Tecrübelerin öğrenilmesi ise bir şeyi ilk defa yaparken insanın
düşebileceği yanlışları tekrarlamaması için alınan tedbirler mahiyetindedir. Bu çerçevede yüksek din eğitimi anlayışında yeni arayışlarımıza verilecek önemli cevaplar bulmak
ümidiyle bu tarihî araştırma kaleme alınmıştır. Tüm dünyada eğitim alanında gelişmelerin yaşandığı XIX. yüzyıl, Osmanlı Devleti’nin de bu alanda önemli adımlar attığı bir
değişim dönemidir. Osmanlı Devleti’nde sadece eğitim alanında değil hukukî, idarî ve askerî gibi diğer alanlarda da değişim ve yenilenme yaşanmıştır. Bu döneme kadar
devletin başta hukuk, idare, din ve eğitim olmak üzere farklı alanlarda görev yapan üst düzey görevlilerini oluşturan insan kaynağı medrese eğitim sisteminde yetişmiştir. On
asırlık köklü bir geleneğe sahip medrese eğitim sisteminde hukuk, hikmet, dil ve edebiyatın yanında yüksek din eğitimi alanı da bulunmaktadır. Yaşanan çok boyutlu değişim,
devletin en önemli eğitim yapılanması olan medreselerde eğitim devam ederken yeni bir yüksek eğitim yapılanması ortaya çıkarmıştır. Yeni eğitim yapılanması çerçevesinde
ortaya çıkan mekteplerin müfredatının belirlenmesinde; idareci, hoca ve öğrenci kaynağının teşekkülünde medrese eğitim sistemi belirleyici olmuştur. Elinizdeki çalışma
Osmanlı Devleti’nin bu döneme kadar medrese eğitim sisteminden yeni bir yüksek eğitime geçiş sürecinde yüksek din eğitimi anlayışında yaşanan değişimi incelemektedir.