"Lütfen beyler, biraz daha mavi, lütfen!"
Franz Liszt orkestrasına bu sözlerle seslendiğinde, müzisyenler şaşırarak birbirlerine baktı. Nasıl daha mavi çalınabilirdi ki? Liszt, müziğin renklerini gördüğünü iddia eden tek besteci değildi. Duyuların etkileşimini anlamak, bireyin kendini tanımasıyla başlıyordu.
Didim'deki Apollon Tapınağı'nın girişinde de belirgin harflerle "kendini bil" ifadesi yer alır. Bireyin kendini ve içinde yaşadığı dünyayı anlama çabası, onu etrafında olup bitenleri ölçmeye, gözlemlemeye, anlamaya ve yorumlamaya itiyor. Geçmişte belirli kalıpların içinde sıkışmış ölçmeye ilişkin teknikler yerini, özellikle pazarlama alanında tüketicinin derinliklerine inebilmeyi ve en önemlisi tüketiciyle etkileşim kurabilmeyi sağlayan nitel araştırma yöntemlerine bırakmıştır.
Elinizdeki bu çalışma, pazarlama araştırmaları alanının giderek önem kazanan nitel boyutuna odaklanıyor. 20. yüzyılın başlarından itibaren pozitivist anlayışın hâkim olduğu pazarlama araştırmalarına 1950'li yıllardan itibaren nitel yaklaşımlar da dâhil olmuştur. Pazarlamanın nitel çağını konu edinen bu kitap, nitel araştırmaların temel özellikleri, araştırma süreci, nitel araştırma desenleri, veri toplama ve analiz yöntemlerine dair yol gösterici niteliktedir. Ayrıca içerik analizi, gömülü teori, etnografi, netnografi ve projeksiyon teknikleri (kişiselleştirme tekniği, hikaye tamamlama tekniği, karikatür tekniği, cümle tamamlama, sözcük çağrışım tekniği, kolaj tekniği, tematik algılama testi ve üçüncü şahıs rol oynama tekniği) hakkında detaylı bilgileri içererek, pazarlamanın renkli dünyasına ilişkin örnekleriyle araştırmacılara ve ilgilenenlere farklı bir bakış açısı sunmaktadır.