Seyyid Hüseyin Nasr, günümüzde Gelenekselci (Traditionalist) Ekolün yaşayan en önemli temsilcisi olup yalnızca Kuzey Amerikada değil, dünya genelinde de İslâm dünyasının önde gelen şahsiyetlerinden biri olarak tanınmaktadır.
Nasrın ilk yazılarının büyük bölümü, özellikle de Müslüman felsefeci ve sûfîlerin öğretileriyle alakalıdır. İslâm kozmolojisi, bilimi, psikolojisi ve maneviyâtıyla alâkalı azametli çalışmaları akademik çevrelerde daha önce görülmemiş yeni bir duruş örneği sunar. İngilizce kaleme alınan ilk dört kitabından üçü (İslâm Kozmoloji Öğretilerine Giriş, Üç Müslüman Bilge ve İslâmda Bilim ve Medeniyet), Harvard Üniversitesi tarafından yayınlanmış ve çok geçmeden İslâm Bilimleri alanında devasa ve orijinal bir ses getirmiştir. Nasr, gelenekselci perspektifin tabiatını ilkin memleketi İrandaki üniversite topluluğuna ve ikinci olarak Batıya açıklamakla meşgul olmuştur. Bilgi ve Kutsal isimli eseri, geleneğin neleri muhtevî olduğunun açık bir beyanıdır.
Amerikaya gelişinden bu yana Nasr, gayretinin büyük bölümünü İslâm felsefesinin zenginliklerini gün yüzüne çıkarmaya harcayarak, hem İslâmî hem de geleneksel çalışmalarda verimli çalışmalarına devam etmiştir. Bununla birlikte yazıları ve fiillerinde gelenekselci yaklaşımı daha geniş bir izleyici kitlesine tanıştırma hususunda genel bir temayül söz konusudur.
Nasrın temel yazılarını geniş külliyâtından seçip ayırmak hiç de kolay bir iş değildir. Okuyucuların onun yazılarına aşina olmadıkları ve/veya onun ana noktalarının bir hülasasına bakmak isteyecekleri varsayımıyla hareket ettim. Kitabın üç bölümünden ilki, Nasrın günümüz din anlayışı için geleneksel perspektifin öneminin değerlendirilişini sunuyor. İkinci kısım, onun gelenekselci perspektifi İslâma tatbik edişini ve bu yaklaşımın İslâmî yaklaşımın manevî ve entelektüel hayata mükemmel bir şekilde uyumunu gözler önüne seriyor. Üçüncü kısım ise, Gelenekselci Ekolün ana temalarını ele alıyor: metafizik, kozmoloji, manevî psikoloji, sanat, modern öncesi bilim ve modern düşüncenin noksanlıkları.