O gece Çerkez o evde kaldı ve üç gün denenmek şartıyla üçünün de pazarlığı bitti.Bu evde kızlar geceleri bir odaya toplanıp, birbirleriyle konuşurlardı; fakat çok gülmek, Çerkezce konuşmak yasaktı ve bir müşteriye gidip de her ne sebepten olursa olsun beğenilmeyerek gelen esirlere on-on beş kırbacın vurulması kaçınılmazdı. Bu eve gelişlerinin üzerinden henüz birkaç hafta geçmişti ki bir sabah Hacı Ömer p küçük Çerkez esire: "Hadi, kalk gideceğiz." dedi. Çocuk kendi yaşındaki çocuklara özgü bir hareketlerle hemen yerinden kalktı. Koşarak beraber geldiği kızlardan birinin boynuna sarıldı. Birbirlerine sarılıp ayrıldıkları zaman çocuğun gözlerinde o küçük ruhunun acı ifadesi olarak birkaç damla yaş gözüktü; sonra aniden hayatın ıstırap yükünü omuzlarında hissetmeye başlayan adamlar gibi mini mini kaşlarını çatarak, ciddî, etkileyici, düşünceli bir yüzle esircinin o iri ellerinden tutarak evden çıktılar.