Aile içi ilişkilerde: eşler arası, ebeveyn-çocuklar arası, kayınvalide-kayınbaba-damat-gelin arası: sevmek-sevilmek kavramlarının karşılıklı ve birbirini destekleyen nitelikte olduğu varsayılır. Halbuki birey olarak düşündüğümüzde sevilme isteği ve ihtiyacı baskındır. Sevgi yüklü ilişkilerde kazanan hep seven ve sevgisine yatırım yapan taraftır. Sevenlerin acı çektiği, karşılık bulamadığı hep fedakarlık ettiğinden söz edilse de sevgiye yatırım yapıldığında geri kazanımların çokluğunun yanında bu bedel az kalır. Her şeye rağmen sevgiye ve sevgiyi hissettiğiniz ilişki, yaşanılan veya yaşamak istediğiniz insanlara sevgi sunumunuzun tezahürlerini okuyacağınız bu kitaptaki hikayeler ve diyaloglar sizi şaşırtsa da "olmaz böyle şey! olmamalı!" dedirtse de gerçekte yaşanmış ve yaşanması mümkün olduğuna inanıyor ve sevilmeyi beklemek yerine sevmeyi, sevgiyi göstermeyi tercih etmenizi diliyorum...