XVI. yüzyıl şairlerinden Sıyâmî'nin asıl adı Mehmed Ali'dir. Doğum ve ölüm tarihi belli değildir. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaşadığını Divan'ında ona yazdığı kasidelerinden öğrenmekteyiz. Hayatının bir bölümünde Mısır'a giderek Gülşeni tarikatının kurucusu Şeyh İbrahim Gülşenî'ye intisap eden Sıyâmî, söz konusu tarikatta belli bir dereceye gelmişse de sabit-kadem olmamış, İstanbul'a dönerek Kasımpaşa semtine yerleşmiştir.
Sıyâmî'nin mevcut iki eseri bulunmaktadır. Bunlar Antakya Şehrengizi ve Divan'dır. Sıyâmî, şehrengizinde divan şiiri geleneği ve türün özelliklerine uygun olarak güzellerini, meslek grupları içerisinden şöhret yapmış şahsiyetlerden değil de yaşadığı ortamdan seçmiş, daha ziyade kendisinin de bir müddet yer aldığı tarikat çevresini anlatmayı tercih etmiştir. Sıyâmî'nin şehrengizi, Türk Edebiyatında yazılan en kısa şehrengizlerden biridir. Antakya şehri için yazılmış bilinen tek şehrengizdir. Şairin mürettep olmayan Divan'ı ise gazel, Rubai (nazım) ve kasidelerden oluşmaktadır. Gazellerinde işlediği aşk, birçok divan şairinde olduğu gibi beşeri görünümündeki ilahi aşktır. Hemen bütün şiirlerinde duygularını dile getirirken sade, açık ve anlaşılır olmayı tercih etmiş, günlük konuşma dilinden geçen arkaik kelimelere, deyim ve atasözlerine de sıkça yer vermiştir.