Bu kitab, "Sofinin mezhebi yoktur. O, dinî kayıtlarla bağlanamaz" gibi batıl sözlerin ve fâsit hükümlerin tamamen karşısındadır. Eserin müdafaa ettiği daha açığı seyr ü sülûk yolunda ileri sürdüğü yenileştirme fikri, Kitâb ve Sünnet gibi iki sağlam esasa dayanan İslâmî Tasavvufun, bir takım rûhî ve nefsânî infaller olmayıp tamamen ef'al ve harekât olduğu hususudur. Artık "Veliler -Allah'ın has kulları- kervanı ufuktan gaybolup gitmiş, bir daha geri gelmez" düşüncesinin yersiz olduğunu, Rıza-i Bârîyi arayan herkesin vazife ve mesûliyeti ne olursa olusn, ufukta gaybolduğu zannedilen mutlu kervana yetişmenin mümkün olduğu fikrini bu eser cesaretle ortaya atmış bulunuyor.
(Önsöz'den)
Mustafa Ateş