Ülkemiz gelişme yolunda her geçen gün mesafe kat ederken, bir yandan geleneksel yapısından uzaklaşmanın, diğer yandan yoğunlaşan toplumlar arası ilişkilerin taşıdığı yeni problemlerle de tanışıyor. Problemleri aşma çabaları içinde, karmaşıklaşan toplumsal yapımızı anlamaya yönelik, sosyologlar dışında da kuşkusuz ciddi bir okuyucu kitlenin doğduğuna şahit oluyoruz.
İçinde yer aldığı toplumsal yapıyı ve o yapının organizasyonunu tanımak ihtiyacı duyan herkesin başvurabileceği kaynaklara sahip olabilmesi büyük bir şanstır. Bu havuza en az diğerleri 8gazeteciler, sanatçılar, amatör araştırmacılar...) kadat katkı sunmak, herhalde akademisyenlerin de görevi olmalıdır. Yeni bir yüzyılda yeni bir dünyaya doğru yol alırken, en önemli sermayenin bilgi olduğunda hepimiz hemfikiriz. Elinizdeki eser bu açıdan da önemli bir boşluğu dolduruyor.