Dil, tamamen tarihsel ve kültürel anlama kalıplarıdır. Aynı hükmü, din için de söylemek mümkün. Hatta dinde, dildeki gibi dolaylı olmayan bir varlık teorisi dahi bulunur. Dinlerin müminleri, o teori dışına çıkmayı küfür sayarlar. İyi dindarlar alternatif görüşlere kapalı olmayı da iman borcu bilirler. Aksi halde dinden çıkmak yani anlama paradigmasını kaybetmek tehlikesi vardır.
Öznenin içinde bulunduğu toplumdaki sosyo-ekonomik faaliyetler, bunların ürettiği değerler, gelenekler, tarihi tecrübe, değer yargıları, ahlak anlayışı, estetik formasyon, bilgi ve eğitim modelleri, insandaki varlık algısını çeşitli biçim ve sentezlerle belirleyegelir.
Elinizdeki bu çalışmada; içinde yaşadığımız ve içimizde yaşayan bütün bu değerler toplamının bilinen başlangıcından bugüne kadar ki seyr-ü seferi hakkında zihin yormak isteyenlere iyi bir yol arkadaşlığı, zengin bir azığı ve renkli bir yolculuk vaadi var..