Şirin mi şirin bir dağ köyünde yaşıyor Mustafa. O civarda Yeşildere diye tanınıyor köyleri. Yemyeşil yamaçları, tertemiz havası ve tandır ekmeği gibi sıcak kalpli insanlarıyla yaşanılası bir yer burası. Hele yaz tatili olunca değmeyin Mustafa'nın keyfine. Sürüyü önüne kattığı gibi kırlara gider, ailesine
yardım eder, vaktini dolu dolu geçirirdi. Sizin de anlayacağınız üzere, romanımızın başkahramanı olan Mustafa gürül gürül akan dere, şırıl şırıl akan pınarlar ve haril harıl çalışan çiftçi amcalarıyla mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşayıp gidiyordu işte. Tâ ki...
Yeşildere yakınlarında daha önce hiç görmediği kırmızı bir kamyonet dikkatini çekene kadar... Sadece o mu?
Kuşku uyandıran kamyonetteki şüpheli şahısları da söylemeden geçmeyelim bu arada.
İşte tam da bu sırada Mustafa ile arkadaşları kırmızı kamyonetle birlikte Yeşildere'ye gelen gizemi çözmek için heyecan ve tehlike dolu bir mücadeleye atılıyor. Dört Cengâver'in macera dolu dakikalarına siz de ortak olmak istiyorsanız buyurun kitabımızın sayfaları arasına...